Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın isteği ve ikna etmesiyle sigarayı bırakan 250’yi aşkın kişiye “9 Şubat Sigarayı Bırakma Günü” dolayısıyla, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde özel bir resepsiyon verildi.
Ülkemizde sigarayla mücadelenin tarihi çok eskilere dayanıyor. Osmanlıda çeşitli dönemlerde tütün kullanımına yasaklar getirilirken, Cumhuriyet döneminde ise, yakın tarihe kadar sigarayla mücadele konusunda yeterli kamusal politikalar geliştirilememiş, göstermelik uygulanamayan yasaklar dışında önemli bir adım atılamamıştır.
Geçmişte Türkiye’de; hastanelerde, işyerlerinde, kahvehanelerde, otobüslerde, uçaklarda hatta öğretmen odalarında bile sigara içilebiliyordu. Bu duruma itiraz eden olursa özgürlüğümüzü kısıtlıyorsunuz diye suçlanıyor, sigara içmek yasal bir hak gibi görülüyordu.
Günümüzde ise, Türkiye sigarayla mücadelede dünyaya örnek gösterilen bir ülke haline geldi. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, sigaranın zararları hakkında bireysel ve toplumsal bilinç düzeyinin yükselmesi için, şahsi olarak çok büyük bir çaba göstermiştir. Güçlü iradesi ve her konuda sergilemiş olduğu kararlı duruşuyla sigarayla mücadele konusunda da yasal düzenlemeler yapılmasını ve bu yasaların uygulanabilir olmasını sağlayarak bu mücadelede etkin bir rol oynamıştır.
2007 yılında “Dumansız Hava Sahası” uygulamasının başlatılmasını izleyen süreçte, genişletilen yasaklarla, kapalı alanda sigara içilmesinin önüne geçilmesinin yanında, tütün mamullerinin reklam ve satışına da kısıtlamalar getirilmiştir. Sigarayı bırakmak isteyenlere ücretsiz destek hizmetleri verilmeye başlanmıştır. Bütün bu uygulamalar ve çıkarılan yasaların uygulanmasında gösterilen kararlılık nedeniyle, sigarayla mücadelesinden dolayı Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından 2010 yılında, başbakanlığı döneminde, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a “Sigara ile Küresel Mücadele Özel Ödülü” verilmiştir.
Sigara nedeniyle ülkemizde yılda 100.000 kişi hayatını kaybetmekte. Sigara içen bir kişi kendi sağlığına verdiği telafi edilemez zararların yanı sıra, yanında bulunan sigara kullanmadığı halde pasif içici olarak nitelendirilen kişilerin sağlığını da büyük ölçüde etkilemektedir Sigara içilen kapalı bir ortamda 4 saat kalan birisi 10 adet sigara içmiş kadar zarar görmektedir. Sigara içen bir kişinin kendine ve çevresine verdiği zarar sadece sağlıkla sınırlı değildir. Sigaranın sosyal zararlarının yanı sıra bir de ekonomiye vermiş olduğu zararlar vardır. Sigara kullanan bir kişi gelirinin %20’sini sigaraya ayırırken, sağlık kaynaklarının % 25’i sigaranın sebep olduğu hastalıkların tedavisine harcanmaktadır. Ayrıca sigara, kişiye ve topluma verdiği tüm bu zararlar yönüyle ele alındığında din alimlerince haram olarak kabul edilmektedir.
Bu mücadelede elde ettiğimiz maddi ve manevi kazanımları muhafaza etmek adına, Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi zararlı alışkanlıklardan kurtulma hususunda milletçe seferberlik başlatmalıyız ve sigara denetimi yapan görevliler de daha etkin mücadele konusunda duyarlılık göstermeliler.
Bu haftaki yazımı, Sayın Cumhurbaşkanımızın resepsiyonda okuduğu Ziya Paşa’nın beyitiyle bitirmek istiyorum.
Faniliğin kan dolu çeşmesinden bir yudum içen
Bir daha başını bela yağmurlarından kurtaramaz